Alerjiler insanların karşılaştığı en yaygın hastalıklardır. Normalde zararlı olmayan maddelere karşı vücudun aşırı tepki vermesi alerji olarak tanımlanır. Kişiye göre değişen birçok alerji çeşidi olmakla birlikte bunlar arasında en yaygınlarından birisi bahar alerjisi, diğer adıyla mevsimsel alerjidir.

Mevsimsel alerji, bahar nezlesi gibi isimlerle de anılan bahar alerjisi bahar aylarında polen artışıyla beraber pek çok kişide gözlemlenmekte, soğuk algınlığına bağlı nezleden farklı bir gelişim göstermektedir. En karakteristik özelliği bakımından burun çekme ve hapşırma nöbetleri ile kendini gösteren bahar alerjisi, ciddi bir hastalık olmamakla birlikte yaşam kalitesini düşürmektedir. Bulaşıcı bir hastalık olmayan bahar alerjisi bakteri kaynaklı bir problem de değildir. İlerleyen dönemlerde ise astıma sebep olabilmektedir.

İlkbahar mevsimi doğanın yeşile büründüğü, ağaçların çiçek açtığı, güzel, ferah bir mevsimken bazıları için bahar ayları kabusa dönüşebilmektedir. 2 yaşından sonra görülmeye başlayan bahar alerjisi bitkilerin erkek üreme hücresi olan polenlerden kaynaklanır. Polenler rüzgâr ile 500 kilometreye kadar yayılabilirler ve ulaştıkları noktalarda döllenme sağlarlar. Bazı insanlarda da artan polen alerjik tepkilere sebep olur. Doğal olarak da daha hafif atlatmak adına birtakım önlemlere başvurulur. Son zamanlarda ise bahar alerjisi ve mevsimsel hastalıkların tedavisinde geleneksel yöntemlerin etkileri üzerinde yoğunlaşılmakta, Şahtare Otu, aslan pençesi, rezene gibi birtakım bitkilerin tercih edilip edilemeyeceği merak edilmektedir.

Bahar Alerjisi ve Mevsimsel Hastalıkların Nedenleri

Bahar alerjisi çok sık görülmektedir. Alerjinin ortaya çıkışında genetik yaygınlık ve çevresel faktörlerin önemli rolü vardır. İmmün sistemi normalde insan vücudunu bakterilere, virüslere, mikroplara ve diğer zararlı maddelere karşı korumaktadır. Fakat bazen normalde zararlı olmaktan maddelere karşı immün sistemi abartılı cevaplar verme yoluna gider. Bu da alerji olarak adlandırılır. Alerjik hastalıkların immün sistemleri bazı maddelere karşı aşırı hassasiyet gösterir. Bu maddelere karşı immün sistemi kontrolden çıkarak birtakım belirtiler gösterir.

Alerjiyi başlatan maddeler alerjen adıyla anılır. Polen de bahar alerjisinin alerjenidir. Özellikle bahar mevsiminde ortaya çıkar ve burun akıntısı, burunda tıkanıklık, hapşırma, gözlerde yaşarma gibi belirtilerle mevsimsel olarak kendini gösterir. Bahar alerjisinin en temel nedeni ağaç ve çimenlerden yayılan polenlerdir. Polenler havadan burun, ağız ve göze yapışıp birikirler. Ardından da reaksiyon göstererek belirtiler verirler. Hibiskus, Karabaş Otu, Ebegümeci gibi birtakım bitkilerle bu belirtiler hafifletilebilir.

Bahar Alerjisi ve Mevsimsel Hastalıkların Belirtileri

Bahar alerjisi ve mevsimsel hastalıkların belirtilerini şöyle sıralayabiliriz:

· Burunda tıkanıklık,

· Hapşırma nöbetleri,

· Sulu burun akıntısı,

· Gözlerde ve burunda kaşıntı,

· Sinüslerde baskı,

· Yüzde ağrı,

· Gözaltlarının mavimsi bir hal alması ve şişme,

· Tat ve koku duyularında azalma,

· Yorgunluk,

· Algıda güçlük,

· Uyku bozukluğu,

· Damak ve gırtlak kaşıntısı,

· Öksürük,

· Baş ağrısı,

· Çocuklarda sık sık burunlarını kaşıma vs.

Mevsimsel Hastalıklar ve Bağışıklık Sistemi

Bağışıklık sistemi, kişilerde bakterilere, virüslere ve diğer zararlılara karşı vücudun savunma sistemidir. Bağışıklık sistemi karşılaştıklarına göre farklı tepkiler verir. Gribal virüslere karşı bağışıklık sistemi oldukça etkilidir. Ancak benzer durum mevsimsel hastalıklar ve bahar alerjisi için de geçerlidir.

Tam olarak bahar alerjisine karşı şu kullanılırsa bağışıklık sistemi güçlenir ve hastalık yaşanmaz denemez fakat birtakım bitkiler genel bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu da bahar alerjisi ve mevsimsel hastalıkların etkilerini azaltır. Ebe Gümeci, Aslan Pençesi, Rezene gibi birtakım bitkiler bahar alerjisine karşı bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olmaktadır.

Bahar Alerjisi ve Mevsimsel Hastalıklarına İyi Gelen Bitkiler

Bahar alerjisi ve mevsimsel hastalıklara karşı birtakım bitkilerin iyi geldiği bilinmektedir. Bunları ve bazı özelliklerini şöyle sıralayabiliriz:

· Şahtere Otu: Sarılık Otu olarak da bilinen ot, özellikle karaciğer hastalıklarına karşı katkılarıyla öne çıkmaktadır. Birtakım alerjik sorunlara karşı da etkilidir. Farklı yöntemlerle kullanılabilmektedir.

Ülkemizin birçok bölgesinde yetişen, mavimsi yeşil ile mor renginden dolayı son derece güzel bir görüntü oluşturan Şahtere Otu bulunduğu yerde hemen dikkat çeker. Çayır kenarlarında ve ormanlık alanlarda rastlanılabilir. Aktarlardan da temin edilebilir. Safra kesesi sorunlarında, bazı deri hastalıklarında, damar sertliğinde, toksin atımında, mide ağrılarında, sivilce tedavisinde ve daha başka alanlarda kullanılabilir. Bağışıklığı arttıran Şahtere Otu çay şeklinde tüketilebileceği gibi gözlere pansuman şeklinde de uygulanarak dinlendirici, ağrıları giderici etkisinden yararlanılabilir.

· Hibiskus: Hatmi Çiçeği, Medine Gülü, Narçiçeği adlarıyla da bilinen Hibiskus birçok faydaya sahiptir. İştah azaltıcı etkisi ile birlikte metabolizmayı hızlandırmaktadır. Böylece kilo vermeye yardımcı olmakta, ödem ve şişkinliğin önlenmesini sağlamaktadır. C vitamini açısından oldukça zengin olup bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.

Hibiskus aynı zamanda hazımsızlığı gidermekte, bağırsak hareketlerini arttırmakta, kabızlık için çözüm sunmaktadır. Regl dönemlerindeki ağrılarda ve kramplarda da etkilidir. Antioksidan bakımından oldukça zengin bir bitki olması sayesinde hücre deformasyonuna, ciltte yaşlanmalara ve kırışıklıklara karşı da mücadele etmektedir. Bahar alerjisine karşı hem bağışıklığı güçlendirmekte ve vücudu rahatlatmaktadır.

· Karabaş Otu: Lavanta olarak da bilinen Karabaş Otu mor, mavi, kırmızı gibi renklere sahiptir. Alternatif tıbbın en önemli bitkilerinden birisidir. Vücutta toksinlerin temizlenmesine, cilt hücrelerinin yenilenmesine, saçların uzamasına, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine, ödem atmaya yardımcı olmaktadır. Ayrıca tümörlerin iyileşmesine, tırnakların güçlenmesine, sinirlerin yatışmasına, uyku düzenine, balgam sökümüne, solunumu rahatlatmaya, ağrıların azalmasına destek olmaktadır. Bahar alerjisine karşı da kullanılabilmektedir.

· Ebe Gümeci: Bin beş yüzden fazla türü olan Ebegümeci birçok renge ve çiçeğe sahiptir. İçeriğinde yer alan mineral ve vitaminler sayesinde vücudu enfeksiyonlara karşı korumaktan yaraların iyileşmesini arttırmaya kadar pek çok faydası bulunmaktadır. İltihap giderici olması, solunum yollarını rahatlatması, cildi tazelemesi, bağırsakları çalıştırması, rahatlatıcı olması, ağız sağlığını koruması ve daha pek çok faydası ile öne çıkmaktadır. Bahar alerjilerinde de solunum yollarını rahatlatmaktadır.

· Aslan Pençesi: Aslan Kulağı, Tavşan Kulağı, Pelerin Tozu, Şebnem Otu gibi farklı isimlerle anılan Aslan Pençesi birçok farklı sektörde kullanılmaktadır. Sağlık üzerinde de iyileştirici ve onarıcı etkileriyle tercih edilmektedir. Sperm ve yumurta kalitesini arttırması, kalp ve damar sağlığını koruması, karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmesi, kanser riskini azaltması, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, göz, cilt sağlığını koruması ile öne çıkmaktadır. Ayrıca mide hastalıklarının önüne geçmeye, uyku bozukluklarını düzenlemeye de destek olmaktadır.

· Rezene: Küçük bebeklerin gazını gidermeden itibaren kullanılabilen rezene birçok faydası ile öne çıkmaktadır. Ses kısıklığının giderilmesi, kansızlık, stres, depresyon, ödem atıcı, idrar söktürücü, mide ağrılarını önleyici, anne sütünü arttırıcı, göz şişkinlerini önleyici etkileriyle öne çıkmaktadır. C vitamini bakımından zenginidir ve bahar alerjisi ve mevsimsel hastalıkların etkilerini hafifletmeye yardımcı olmaktadır.

· Avokado yaprağı: Avokado meyvesinin yaprağı pek çok faydaya sahiptir. Kasları gevşetmesi, ağrıları dindirmesi, idrar söktürmesi, mideyi koruması, tansiyonu dengelemesi, solunum yollarını rahatlatması, yağ yakımını hızlandırması, hücreleri yenilemesi ve daha birçok faydası ile öne çıkmaktadır.

Bahar alerjisi ve mevsimsel hastalıkların tedavisinde tercih edilebilecek bütün bu bitkiler farklı şekillerde, özellikle de çay formunda tüketilebilir. Düzenli tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirip solunum yollarını rahatlattıkları için alerjinin etkilerini de en aza indirir, yaşam konforunu arttırırlar.